




Sabah erken kalktım her zamanki gibi...
Arabama bindiğimde bu seferde direksiyonun maksimum düzeyde çevrilemeyecek duruma geldiğini gördüm...
Kankama kadar aracı zor götürdüm...
Saat:10:00 gibi Kulindağ'a gitmek üzere yola çıktık...
Internetteki tarifi ile bir çeşmedir giden tarifte, çeşmeyi ters taraftan giderken görebiliyorsunuz...
Yer oldukça güzeldi... Kahvaltısı için oraya gitmeye değmezmiş... Geçen sene Mehmet ve kankam beni Polina'ya götürmüşlerdi. Oranın kahvaltısı süperdi, yerde buna dahil tabii...
Neyse keyfimizi bozacak bir durum değil bu, beraber olduğumuz sürece tabii...
Bana da zaman ayırdıkları için mutluyum... Sonuçta 2 li çift halinde de gezebilirler...
Kahvaltıdan sonra kankam bir hamak sefası yaptı, sonrasında tabuu oynadık... Beni gülmekten öldürdüler...
Bundan sonra tekrar tabuu oynarsak, kesin kankam ile kız arkadaşını kayıda alacağım...
Tabuu sonrası ise, Riva'ya uzandık...
Hafta sonu olması ve akşama trafiğin yoğun olacağı düşüncesi ile İstanbul'a dönmek için yol aldık...
Ne de olsa yarın iş başı...
15 günlük bir aradan sonra pek kulağa hoş gelmese de...
Bugün farkettim ki, gerçekten her iki çiftimizde hayatlarında çok şeyler paylaşıyor ve güzel bir birliktelikleri var... En azından birbirlerine değer veriyorlar...
Bana bu değeri veren yok... Zaman ayıran, merak eden...
İyi ki kankam var...
Herşeyimle ilgileniyor...
Arabamı onun evinin önünde bıraktım...
Yarın Mehmet arabayı oradan aldıracak ve baktıracak...
İkisi iyi ki hayatımda...
Onun dışında da kimse yok...
Buna üzülmeyeceğim artık...
Bir yalan ile başlayan hayatlar bin yalanla devam eder...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder