Bu hafta person of interest'i hafta arası seyredemedim gene... Bugün akşam kısmet oldu...
Gerçekten değer verilen bir insanın doğum günü nasıl kutlanır bu dizide izleyip mutlu olabildim...
İnce bir düşünce tarzı olmalı o insanın... Sevdiğiniz şeyleri bilmeli ve bunu cazip hale getirip, heyecan katarak gerçekleştirmeli... Tabii bana göre bunların yapılması güzel... Temel nokta sevginin olması...
En çok izlerken beni mutlu eden şeyde, Newyork'un güzel sanat merkezinde sonlanması...
1 hafta boyunca tabanvay ve metro ile elimde artık yırtılmaya yüz tutmuş bir harita ile tüm tarih ve
sanat müzelerini gezmiştim...
Sabah abim ile trenle Grand Central istasyonuna, oradan metro ile Manhattan'a gidip ayrılırdık...
Sonra akşam gene Grand Central'da buluşup eve dönerdik...
Gün içinde 2 kere de hala hayattayım diye aramam gerekirdi abimi... :))
Solomon R. Guggenheim Müzesi'nin kendisi bile görülmeye değer...
Sanırım benim seyahatim geldi...:))
South Street Seaport Müzesi'nin yer aldığı 17. Liman en sevdiğim yerdir...
Restaurantları, muhteşem eski tarz yelkenli gemilerin sahilde demirlediği, muhteşem dondurmaları ile terasında uzanarak denizi seyredebildiğiniz güzel bir mekan olarak anılarımda kaldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder