Bu sabah beslenme çantamda yer alan " Tr ve Hayata Dair " blogundaki " Ağla Sevgili Yurdum, Ağla " yazısını okuyup, videoyu seyrettim...
2-3 gündür sel felaketi, yaşananlar gerçekte aynı İstanbul'da mı yaşıyoruz, sorusunu bana sordurdu...
Normalde Atatürk Havalimanı'ndan seyahatlerime giderim... Sabiha Gökçen yakın olmasına rağmen... Ve de Tem ara bağlantı yolunu kullanırım... Sabah körüdür bu yolculuklarım da... Tek şansım sanırım Eylül sonu seyahatlerimin başlayacak olması...
Yani herşey insanlar için...
İnsanın insana yaptığını kötülükler silsilesi...
Ne kadar doğa olayı bunu başlatıyorsa da biz kendi sonumuzu hazırlıyoruz...
Oradaki Yorum :
"içimden geldiği gibi ~~~ dedi ki...
Asla insan aytırmam.Dili,ırkı,dini ne olursa olsun.Ancak İstanbul artık kozmopolit bir şehir sürekli göç alıyor...
Bu işi yapanlara dikkat ettim belliki çoğu taşı toprağı altın diye buralara gelmiş...
Öyle ya da böyle yurttaşız ve beni dünyaya karşı bunlar temsil ediyor öyle değil mi?"
O kadar komik geldi ki bu yorum...
Benim düşüncem ise:
Temel nokta bizi dünyaya karşı temsil etmesinden daha öte, değerlerimizin yitip gitmiş olduğu...
Dürüstlük
Ahlak değerleri
Paylaşım
Yardımseverlik
Hak yememek
Saygı
gibi kavramlar artık kalmadı...
Bu şekilde selde yağma yapanlar evet göç ile gelmiş olanlar... Ama yağma sırasında bir grup göç ile gelen insan da başkalarını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye attı...
Bir de ihtiyacı olmadığı halde yiyen grup var...
Onlarda bizi dünyaya karşı temsil ediyor...:))
Sonuçta bu kanıtlı, diğerleri kanıtsız...
Her iki taraf içinde, adalet sistemi olmayan bir ülkenin vatandaşıyız...
Ayrıca bugün bile kimin ne olacağı belli değil... Göç grubuna katılanlar kendi köyü ve kentinde geçimini sağlayamayıp, buraya gelen insanlar... Burada biz iş bulamadığımız ve herhangi bir şekilde elimizde avucumuzdakini kaybettiğimizde, göç eden sınıfta olabiliriz... Bu Tr içi de olabilir, Tr dışı da... Almanya - İngiltere ve Amerika'da yaşayan göç etmiş Türk aileleri de var... Onlarda bizi orada temsil ediyorlar sonuçta...
Önemli olan tek şey değerler...
İnsan her yerde insandır...
Dünya dediğiniz yerde de insanlar yaşıyor...
Burada olan dünyada da var...
İnsan Olmak ne demek önce onu öğrenmek lazım...
Bu sebeple bence bu şahsın içi rahat olsun...
Zaten bizi temsil eden devlet büyüklerimiz varken, tek derdimiz bu insanların bizi dışarıya karşı temsil etmesi mi?...
Bu sığ düşünce, bu bencillik, bu dış dünya merakı...
Çok anlamsız...
Yurtdışında da yaşadım, Amerika'da, İngiltere'de ve çoğu ülkeye seyahatim oldu...
Orada Hak ve hukuk var, saygı var...
Bağdat Caddesini ele alalım...
Çift taraflı geniş kaldırım yaptılar...
Eskiden kimse kimsenin üzerinden geçmezdi, son 6 yıldır hem çarparlar, hem arkalarını dönüp özür dilemezler, hem de "insan bir özür diler" dediğinizde üzerinize gelirler...
Bunlarda bizi dışarıda temsil ediyor...
Buna gelene kadar bir de trafik var...
Bu hafta 2 kere yolda üstüme çıkıyorlardı... Camı açıp dertlerini soruyorsunuz, bir sürü küfür yiyorsunuz, çünkü yol onların, trafik kuralı yok, kırmızı ışık yok, emniyet şeridi esasında normal bir şerit...
Yani dış temsile takana kadar önce kendi içimizde adam olalım...
İçimizi iyileştirmeden dışımızla uğraşmaya gerek yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder