Bu sabah her zamanki gibi 6.00 dan 7.05 e kadar saat 5 dk da bir çaldı... ama benim yataktan kalkmaya niyetim yoktu... gece uykusu tam randımanlı olmayınca... yatak beni sürekli kendinden uzaklaştırırken, uyku da alınamıyor...
Sonrasında kankamı almak için evden çıkıp, Bostancı'ya gittiğimde 2 dk gecikmeli idim... aramamasından uykuya daldığını anlamıştım ama nedense bazen birilerinin uykusunu benden daha iyi almasını istiyorum...
Toplantımı kendim ayarladığımdan 8.30 da şirkette olmam veya olamamam o an önemli değildi... 9.00 da ürün müdürü arkadaşım beni şirketten alacak ve beraber Hadımköy'e gidecektik.
Herşeye rağmen toplantıya yetiştik... sonrasında da Hadımköy için yola çıktık...
Ekim'deki büyük kongremiz için aradığımız tüm cevapları Hadımköy'deki firmada bulduk...
Hayat insanları farklı yaşam tarzları ile karşılaştırabiliyor...
Bu da dün akşam ve ondan önceki akşam ile birleşince, yeni umutları tetikliyor...
Yaşanan dramlar esasında boş yere kendimizce oluşturduğumuz küçük dünyamızdan kaynaklanıyor...
At gözlüğünü çıkarmak lazım... bunun içinde farklı ortamlara kanalize olmak ve pencereleri açmak lazım...
Bugün öğleden sonra şirkette sadece kolileme yaptım...
2 hafta Bostancı ofiste çalışacağım...
Sonra 28 Eylül'de yeni binamız yeni lokasyonumuz olan Kavacık'ta olacağız...
Bu aşamada bizim şirketi yeni kiralayan firmanın tadilatı sebebi ile biz katımızı başka bir departmana bırakıyoruz...
Bir kısmımız şirkette, bir kısmımız Bostancı Ofis'te, diğerleri ise Kağıthane Ofis'te çalışacaklar...
Ben Bostancı lokasyonundan yana mutluyum...
En geç 10 dk da ofise gidiliyor...
Bu da bir avantaj...
Akşam üzeri şirketten Korhan ile beraber çıktık, onun arabası ile karşıya geçtik bugün... Bir arkadaşımızı da evine bıraktık, yolda Güvenç ile konuştum ve akşam Kanatçı'ya gitme kararı aldık...
Canım içmek istedi...
Muhteşem bir hava vardı, bir süre Elif Cafe'de oturduk, sonra iftar vaktine kadar kankam ile tavla oynadık:)) çok eğlendim...
Kanatçı'da iftarı yakaladık ve Güvenç'in gelmesi ile rakıya başlarız diye düşünürken saat 21:00 kadar rakı servisini beklemek zorunda kaldık bu arada acılı kanatlarımızı yedik...
Korhan iftarını yapmıştı...
Rakımızı Güvenç ile beraber yudumladık, geçen 10-15 gün boyunca da hayattan, akıştan bahsettik... havadan mı, rakıdan mı yoksa özlemden mi, uzun zamandır bu kadar keyifli bir gecem olmamıştı...
Onlarla olmayı çok seviyorum, kendimi yakın hissettiğim insanlar...
Ertesi gün iş olmasa orada sabahlardım... bir de hamak olsa... sanırım açık havada uyurdum...
Bugün keyfim çok yerinde...
Sanırım artık iyileşme dönemine giriyorum...
Tek eksiğim motivasyonum...
Işığa doğru ilerliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder