Bu hafta başından itibaren Bostancı Ofis bir hayal oldu...
Sponsorluk görüşmelerimin hep Taksim ve civarında olması sebebi ile tüm haftamı Beşiktaş merkezde geçirmem de kaçınılmazdı...
Esasında burayı bırakıp gideceğimiz gerçeğine de tam alışamadım...
Merkezi ve hareketin olduğu tek yer:))
Yeşilliğe ve denize doyumsuz olmamızdan da kaynaklanıyor sanırım... Böyle bir teras başka hiç bir firmada yok ve biz bunun farkında bile olmadan yaşayıp gittik... Şimdi ise son 2 haftamıza giriyoruz burada...
Bunun yanısıra moral olarak bu hafta daha iyiye gittiğimi söyleyebilirim...
İş hayatımın yoğunlaşan evresinde, halen gece çalışmalarına kalmamayı başarı ile sürdürebiliyorum... Duyanların şaşkınlığı da, bende ayrı bir mutluluk yaratıyor, insanların beyninde oluşturmuşum bu psikolojiyi... Mutlaka çalışıyordur imajı... Eğer bu dönemi bu şekilde atlatırsam, hayatımın en büyük iyileştirme evresini de başarı ile tamamlamış olurum... Tabii işlerimin yarısını benimle çalışan arkadaşa öğretmeye başlamam da dönemin ikinci evresindeki iş yükümün çoğunu benden alacak gibi... Bu işte 6 ayı dolduğundan artık biraz olsun bana alışmıştır... Bu haftamı ona ayırdım böylece işin inceliklerine de 4 ayda ancak alışır... En azından artık bir yerinden tutması lazım:)) bana da yazık...
Dün akşam itibarı ile annemi sonrasında halamı, uzun süredir görmediğim kuzenimi - yurtdışında yaşıyor - aradım...
Sonra hali ile abime sıra geldi, klasik bir konuşma ile, en azından sesini duymak bile yalnızlığımı unutturdu.
Bugün için bir randevum vardı, kendi analizimi aktarmam gereken, iç motivasyon ve enerjimi kazanmak için çözüm yolu bulacağım biri ile...
İnsanın kendi benliğini çözümlemesi, zaaflarını bilmesi ve hatta çözüm yollarını da bilmesi çok güzel...
Dediğim gibi burada enerjiyi tetikleyecek bir güce ihtiyaç var...
Onu henüz keşfedemedim...
Zamana bırakmak istemesem de, şu an için yapacak bir şey yok gibi...
Cumartesi annem artık yaz sezonunu kapatıp İstanbul'a dönüyor...
Pazar günü kendisine zaman ayırırım... Büyük olasılıkla sıkıntılı zamanlarımla ilgili olarak önce sorgulama yapılmaya başlanır, günün özgün sözleri aktarılır, her zamanki gibi ben daralırım, bir ufak tartışma yaşanır, ben bir hafta hiç uğramam, o da bunu duygu sömürüsü ile bana her gün yansıtır...
Diğer olasılık ise, ben ses çıkarmadan dinlerim ki bu pek nadir olan bir durum... sonra konuyu bir şekilde kapatıp, ondan bundan başka konular açmaya çalışırım... genelde benim varyemez yemez bunları:)) ama buluruz bir çaresini...
Kankam ise, bugün izin alıp Mersin'e gitti, ailesini görmeye... Salı gününe kadar yok...
Ama Bayram'da en azından İstanbul'da olacak:)) Kendimi düşünmem kötü mü?:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder