Tüm vucudum kaskatı kesildi...
Dışarıdan gelen soğuk hava dalgası, Balkanlardan geleni bertaraf etmişti...
Sonunda çaysız, kahvesiz, susuz hayatıma son verip eve gitmeye karar verdim, tabii sadece ben değil, tüm ekip bu karara varmıştı... Sabah saat 4.00 de tekrar stand alanında buluşmak üzere ben kaçtım...
Kar mı yağacaktı acaba...
Kendimi tamamen işe kaptırmış olmanın dezavantaji ile, haftalık accuweather'dan kontrol ettiğim hava durumundan da habersiz kaldım...
Eve gittiğimde sadece yatak odasına yönelip, bilgisayarımdaki maillerimi son kez kontrol edip, yatağımın sol tarafına onu yerleştirdim ve yorganımı çekerek derin uyku moduna geçtim...
O derin uyku şöleninde bir telefon sesi ile irkildim ve telefonu kapattım, sonra jeton düştü... Duygu, stand alanına gidince beni uyandıracaktı...
Hemen geri aradım ve evden çıkacağımı haber verdim...
Gecenin 4 ü... Ben gene yollardaydım...
Gece İstanbul çok güzel... Özellikle de Boğaziçi köprüsü... Başka bir şehirde yaşamak istemiyorum, en azından emekli olana kadar:))) Tüm renkleri görebiliyorsunuz akşamları, ama gece sabah karşı en çok bu maviyi seviyorum... Şimdi rakı içmek vardı sahilde boğaza nazır... Neyse az kaldı:))
Gelelim güzeller güzeli standımıza...
Sis perdesi kurulması gerekiyordu... Ayrıca balon ekranların...
15.000 ansülmeni planladığımız alana alamadık, ayrı bir ayak yapılması gerekiyor duvara...
Bunun dışında tüm grubu saat:15:00 de Kongre Merkezi'ne çağırdım... Filmlerimizin ve anketlerimizin demolarını yapabilmek için...
Sonra şirkete geldim.. 14:00 gibi son duruma bakmaya gideceğim.
Bugün erken dönmem ve kendimle ilgilenmem lazım...
Yarın büyük gün...
Herşeyin yolunda gitmesini ve herkesin memnun kalmasını tememmi ediyorum,
Sürekli dilimi ısırıyorum herhangi bir aksilik yaşamamak adına...
Emeklerime değsin...
Not:
Standın yer dizaynı tarafıma ait...:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder